باب
النهي عن لبس
السيراء
63- Siyera' Giymenin
Yasaklanması
أخبرنا إسحاق
بن إبراهيم
قال ثنا النضر
وأبو عامر قالا
ثنا شعبة عن
أبي عون
الثقفي قال
سمعت أبا صالح
الحنفي واسمه
ماهان يقول
سمعت عليا
يقول أهديت
لرسول الله
صلى الله عليه
وسلم حلة سيراء
فبعث بها إلي
فلبستها
فعرفت الغضب
في وجهه فقال
أما إني لم
أعطكها
لتلبسها
فأمرني فأطرتها
بين نسائي قال
أبو عبد
الرحمن كذا
قال إسحاق
ماهان
والصواب عبد
الرحمن بن قيس
أخو طليق وقد
رواه شعبة عن
عبد الملك بن
ميسرة عن زيد
بن وهب عن علي
[-: 9493 :-] Hz. Ali der ki:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e siyera kumaşından güzel bir elbise
hediye edildi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onu bana gönderince ben
giydim. Ancak giydiğim için Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in kızdığını
yüzünden anladım. Bana: "Bunu sana giymen için vermedim" buyurdu ve
emriyle onu ailenin kadınları arasında paylaştırdım.
Nesai der ki: İshak,
ravinin adını Mehen olarak zikretmişcir; ama doğrusu Talik'in kardeşi olan
Abdurrahman b. Kays olacaktır. Şu'be ayrıca bunu Abdulmelik b. Meysere'den, o
da Zeyd b. Vehb'den, o da Hz. Ali'den rivayet etmiştir:
Mücteb8: 8/197; Tuhfe:
10329
حدثنا محمد
بن بشار قال
حدثنا محمد
غندر قال ثنا
شعبة عن عبد
الملك بن
ميسرة عن زيد
بن وهب عن علي قال
كساني رسول
الله صلى الله
عليه وسلم حلة
سيراء فخرجت
فيها فرأيت
الغضب في وجهه
فشققتها بين
نسائي
[-: 9494 :-] Hz. Ali der ki:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bana siyera kumaşından yapılmış bir elbise
verdi. Ben onu giyip gidince yüzünde kızgınlığını gördüm. Bunun üzerine onu
kesip ailenin kadınları arasında paylaştırdım.
Tuhfe: 10099
Diğer tahric: Hadisi
Buhari (2614, 5366, 5840), Müslim 2071 (17, 18, 19), İbn Mace (3596) ve Ahmed,
Müsned (698) rivayet etmişlerdir.
أخبرنا حماد
بن زغبة
البصري عن
الليث عن يزيد
أن إبراهيم بن
عبد الله بن
حنين حدثه أن
أباه حدثه أنه
سمع عليا يقول
نهاني رسول
الله صلى الله
عليه وسلم عن
خاتم الذهب
وعن لبوس
القسي
والمعصفر وقراءة
القرآن وأنا
راكع وكساني
حلة من سيراء
فخرجت فيها
فقال لي يا
علي لم أكسكها
لتلبسها فرجعت
إلى فاطمة
فأعطيتها
كأنها تطوى
معي فشققتها
فقالت تربت
يداك يا بن
أبي طالب
فأجنيت به قال
نهاني رسول
الله صلى الله
عليه وسلم أن
ألبسها
فالبسيها
واكسي نساءك
[-: 9495 :-] Hz. Ali bildiriyor:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bana altın yüzük takmayı, ipek
karışımı elbise ve usfur ile boyanmış giysi giymeyi ve rükuda iken (Kur'an)
okumayı yasakladı. Bir defasında bana siyera kumaşından bir elbise verdi. Onu
üzerimde görünce: "Ey Ali! Sana onu giymen için vermedim'' buyurdu. Ben de
Fatıma'nın yanına gittim ve elbiseyi ona verdim. Fatıma onu katlayıp kaldıracak
gibi olunca onu kesip parçalara ayırdım. Fatıma bunu görünce: "Ellerin
toprak olsun Ebu Talib'ın oğlu! Böyle ne yaptın?" diye çıkıştı.
"Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onu giymemi bana yasakladı. Bir
parçasını sen al, yanındaki kadınlara da bir şeyler ver" dedim.
Tuhfe: 10179
أخبرنا
إسحاق بن
إبراهيم قال
أنا عبدة بن
سليمان عن
محمد بن إسحاق
عن نافع عن بن
عمر عن عمر قال
خرجت مع رسول
الله صلى الله
عليه وسلم إلى
السوق على فيه
فرأيت حلة
سيراء تباع في
السوق فقلت يا
رسول الله لو
ابتعت هذه فتجملت
بها لوفود
العرب إذا
أتوك وإذا
خطبت الناس في
يوم عيد وغيره
قال إنما يلبس
هذه من لا خلاق
له فمكث ما
شاء الله ثم
أهدي لرسول
الله صلى الله
عليه وسلم حلة
سيراء فأرسل
بها إلي فخرجت
فزعا لما سمعت
منه ولإرساله
بها إلي فقلت يا
رسول الله
ترسل بهذه
الحلة إلي وقد
سمعتك قلت
فيها ما قلت
قال إني إنما
أرسلت بها
إليك لتكسوها
أو تبيعها
وتستنفق
بثمنها لم أرسل
بها إليك
لتلبسها
فأرسل بها عمر
إلى السوق
[-: 9496 :-] ibn Ömer, (babası) Hz.
Ömer'den naklediyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile beraber
çarşıya çıktık. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bana dayanmış bir
şekilde yürüyordu. Siyera kumaşından yapılmış bir elbise görünce: "Ey
Allah'ın Resulü! Bunu satın alsan da süslensen, yanına Araplardan heyet
geldiğinde, hutbede ve bayram namazlarında giysen, olmaz mı?" dediğimde,
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bunu ahirette nasibi olmayan
kişiler giyer'' buyurdu. Bir müddet geçtikten sonra Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'e siyera kumaşından yapılmış bir elbise hediye edildi.
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) o elbiseyi bana gönderdi. Bu kumaş
hakkında söylediği sözden ve onu bana göndermesinden dolayı korkarak yanına
varıp: "Ey Allah'ın Resulü! Bu elbiseyi bana göndermişsin. Oysa senin bu
konuda ne dediğini de biliyorum'' dedim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): "Ben onu sana birine vermen veya satıp parasını harcaman için
gönderdim. Onu giymen için göndermedim'' buyurdu.
ibn Ömer der ki:
"Bunun üzerine Hz. Ömer de o kumaşı satması için biriyle çarşıya
gönderdi."
Tuhfe: 10551
1698. hadiste
tahricine bakınız.
أخبرنا
إسحاق بن
منصور قال
أنبأنا عبد
الله بن نمير
قال حدثنا
عبيد الله عن
نافع عن بن
عمر عن عمر بن
الخطاب أنه رأى
حلة سيراء
تباع عند باب
المسجد فقلت
يا رسول الله
لو اشتريتها
هذا ليوم
الجمعة
وللوفد إذا
قدموا عليك
فقال رسول
الله صلى الله
عليه وسلم
إنما يلبس هذه
من لا خلاق له
في الآخرة قال
فأتي رسول
الله صلى الله
عليه وسلم بعد
منها بحلل
فكساني منها
حلة فقال يا
رسول الله
كسوتنيها وقد
قلت فيها ما
قلت قال النبي
صلى الله عليه
وسلم إني لم
أكسكها
لتلبسها إنما
كسوتكها
لتكسوها أو
لتبيعها
فكساها عمر أخا
له من أمه
مشركا خالفه
محمد بن عبد
الرحمن بن
نجيح رواه عن
نافع عن بن
عمر أن عمر
رأى حلة
[-: 9497 :-] ibn Ömer, (babası) Ömer
b. el-Hattab'tan bildiriyor: Mescid'in kapısının yanında siyera kumaşından
yapılmış bir elbisenin satıldığını gördüm. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'e: "Ey Allah'ın Resulü! Bunu Cuma namazlarında ve yanına heyet
geleceği zaman giymek için satın alsan, olmaz mı?" dediğimde, Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bunu ahirette nasibi olmayan kişiler
giyer" karşılığını verdi. Bu olaydan sonra Resulullah'a (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) aynı kumaştan birkaç elbise verildi. Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) onlardan birini bana verince: "Ey Allah'ın Resulü! Bunu bana
verdin, ama bu konuda diyeceğini demiştin" dedim. Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem): "Onu senin giymen için vermedim. Onu birine vermen veya
satman için verdim" buyurdu. ibn Ömer: "Hz. Ömer de onu anneden
kardeşi olan müşrik birine verdi" dedi.
Mücteba: 8/196; Tuhfe:
10551
1698. hadiste
tahricine bakınız.
أخبرنا عبد
الرحمن بن عبد
الله بن عبد
الحكم قال ثنا
شعيب بن الليث
عن أبيه عن
محمد بن عبد
الرحمن عن
نافع أن عبد
الله بن عمر
أخبره أن عمر
بن الخطاب رأى
حلة سيراء من
حرير فقال يا
رسول الله لو
ابتعت هذه الحلة
فلبستها
للوفد وليوم
الجمعة فقال
إنما يلبس هذه
من لا خلاق له
في الآخرة إن
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم بعث بعد
ذلك إلى عمر
بحلة سيراء من
حرير كساها
إياه فقال عمر
يا رسول الله
كسوتنيها وقد
سمعتك تقول
فيها ما قلت
فقال تبيعها
أو تكسوها
[-: 9498 :-] Abdullah b. Ömer'in
bildirdiğine göre, Hz. Ömer siyera kumaşından yapılmış bir elbise gördü ve:
"Ey Allah'ın Resulü! Bu elbiseyi satın alsan da yanına heyet geldiğinde ve
Cuma namazlarında giysen, olmaz mı?" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem): "Bunu ahirette nasibi olmayan kişiler giyer" karşılığını
verdi. Daha sonra Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Hz. Ömer'e ipek
siyera kumaşından yapılmış bir elbise gönderdi. Hz. Ömer: "Ey Allah'ın
Resulü! Bunu bana verdin, ama bu konuda diyeceğini demiştin" deyince,
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Onu sat veya birine ver"
buyurdu.
Tuhfe: 8426
1698. hadiste
tahricine bakınız.
أخبرنا
إسحاق بن
إبراهيم قال
أنا عبد الله
بن الحارث
المخزومي عن
حنظلة بن أبي
سفيان عن سالم
بن عبد الله
قال سمعت بن
عمر يحدث أن
عمر خرج فرأى
حلة إستبرق
تباع في السوق
فأتى رسول الله
صلى الله عليه
وسلم فقال يا
رسول الله اشتريها
فالبسها يوم
الجمعة وحين
يقدم عليك الوفد
فقال رسول
الله صلى الله
عليه وسلم
إنما يلبس هذه
من لا خلاق له
قال ثم أتي
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم بثلاث
حلل منها فكسا
عمر حلة وكسا
عليا حلة وكسا
أسامة حلة
فأتاه فقال يا
رسول الله قلت
فيها ما قلت
ثم بعثت إلي قال
بعها واقض بها
حاجتك أو
شققها خمرا
بين نسائك
[-: 9499 :-] ibn Ömer'in bildirdiğine
göre, Hz. Ömer çarşıya gitti ve ipekten yapılmış işlemeli bir elbise gördü.
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanına gidip: "Ey Allah'ın
Resulü! Bunu satın al ve yanına heyet geldiğinde ve Cuma namazında giy"
dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ise: "Bunu ahirette nasibi
olmayan kişiler giyer" karşılığını verdi. Daha sonra Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e bu elbiseden üç tane verildi. Bunlardan birini
Hz. Ömer'e, birini Hz. Ali'ye diğerini de Usame'ye verdi. Hz. Ömer, Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e geldi ve: "Ey Allah'ın Resulü! Bu elbise
hakkında diyeceğini dedin ve sonra bunu bana gönderdin" dedi. Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Onu sat ve ihtiyacını karşıla veya
hanımların arasında paylaştır, başörtüsü olarak kullansınlar" karşılığını
verdi.
Mücteba: 8/198; Tuhfe:
6759
1699. hadiste
tahricine bakınız. İstebrak: Saf ipekten daha sert ve daha kalın olan ipek
atlastır.
أخبرنا
عمران بن موسى
بصري قال
حدثنا عبد الوارث
قال حدثنا
يحيى وهو بن
أبي إسحاق قال
قال سالم ما
الإستبرق قلت
ما غلظ من
الديباج وخشن
منه قال سمعت
عبد الله بن
عمر يقول رأى
عمر بن الخطاب
مع رجل حلة سندس
فأتى بها
النبي صلى
الله عليه
وسلم فقال يا
رسول الله
اشتر هذه وساق
الحديث
[-: 9500 :-] Yahya b. ishak der ki:
Salim bana: "istebrak nedir?" diye sorunca: "Saf ipekten
yapılmış sert ve kalın kumaştır" dedim. Bunun üzerine Salim dedi ki:
"Abdullah b.
Ömer'in şöyle dediğini işittim: Ömer b. el-Hattab adamın birinde ince ipekli
kumaştan yapılan bir elbise görünce, Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e gitti
ve dedi ki: "Ey Allah'ın Resulü! Bunu satın al ... " Sonrasında ravi
bir önceki hadisi zikreder.
Mücteba: 8/198; Tuhfe:
7033
1699. hadiste
tahricine bakınız.
أخبرنا عبيد
الله بن فضالة
قال ثنا أبو
اليمان قال
أنا شعيب عن
الزهري قال
حدثني سالم بن
عبد الله أن
عبد الله بن
عمر قال وجد
عمر بن الخطاب
حلة من إستبرق
تباع في السوق
فأخذها فأتى
بها النبي صلى
الله عليه
وسلم فقال يا
رسول الله
ابتع هذه
فتجمل بها
للعيد وللوفد
فقال النبي
صلى الله عليه
وسلم إنما هذه
لباس من لا
خلاق له فلبث
عمر ما شاء
الله أن يلبث
ثم أرسل إليه
النبي صلى
الله عليه وسلم
بحلة ديباج
فأقبل بها عمر
حتى أتى بها
النبي صلى
الله عليه
وسلم فقال يا
رسول الله قلت
إنما هذه لباس
من لا خلاق له
ثم أرسلت إلي
بهذه الجبة
فقال له النبي
صلى الله عليه
وسلم تبيعها
أو تصيب بها
حاجتك
[-: 9501 :-] Abdullah b. Ömer der ki:
Ömer el-Hatta b çarşıda ipekten yapılmış işlemeli bir elbisenin satıldığını
gördü. Onu alıp Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e gitti ve: "Ey
Allah'ın Resulü! Bunu satın al, bayramlarda ve yanına bir heyet geldiğinde
bununla sÜslen" dedi. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Bunu ahirette
nasibi olmayan kişiler giyer" buyurdu. Hz. Ömer bir müddet bekledikten
sonra Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona saf ipek kumaştan yapılmış
bir elbise gönderdi. Hz. Ömer onu aldı ve Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'in yanına geldi. "Ey Allah'ın Resulü! «Bunu ahirette nasibi
olmayan kişiler giyer» buyurdun, ama sonra bana bu cübbeyi gönderdin"
deyince, Nebi (sollo.llohu oleyhi vesellem): "Onu satarsın veya ihtiyacını
karşılarsın" buyurdu.
Tuhfe: 6845
1699. hadiste
tahricine bakınız.
أخبرنا محمد
بن عبد الله
بن عبد الحكم
عن شعيب عن
الليث عن بن
الهاد عن عبد
الله بن دينار
عن عبد الله
بن عمر أن عمر
بن الخطاب رأى
حلة سيراء
لعطارد بن
حاجب التميمي
تباع فقال يا
رسول الله
ابتع هذه
الحلة
فتلبسها يوم الجمعة
وإن جاء الوفد
فقال رسول
الله صلى الله
عليه وسلم
إنما يلبس هذه
من لا خلاق له
في الآخرة
فأتي رسول
الله صلى الله
عليه وسلم
منها بحلل
فأرسل إلى عمر
بن الخطاب
منها بحلة
فقال عمر كيف
ألبسها وقد
قلت فيها ما
قلت قال لم
أكسكها
لتلبسها ولكن
تبيعها أو
تكسوها فأرسل
بها عمر إلى
أخ له من أهل
مكة قبل أن
يسلم
[-: 9502 :-] Abdullah b. Ömer der ki:
Ömer b. el-Hattab, Utarid b. Hacib et-Temımi'ye ait olan siyera kumaş/ndan bir
elbisesinin satıldığını görünce: "Ey Allah'ın Resulü! Bunu satın al, Cuma
namazında veya yanına heyet geldiğinde giyersin" dedi. Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem): "Bunu ahirette nasibi olmayan kişiler giyer"
karşılığını verdi. Bu kumaştan Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e
birkaç elbise verilince, birini Ömer b. el-Hattab'a gönderdi. Hz Ömer:
"Bu elbise hakkında
diyeceğini dedikten sonra nasılolur da bunu giyerim?" deyince, Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Sana onu giymen için vermedim. Onu
satarsın veya birine verirsin" buyurdu. Hz. Ömer de onu, Mekke ahalisinden
ve henüz müşrik olan kardeşine gönderdi.
1699 ve 1698. hadislerin
tahricine bakınız. - Tuhfe: 7264
Diğer tahric: Hadisi
Buhari (2619, 5981), el-Edebu'l-Müfred (26) rivayet etti.